2009-12-14

ARKADAŞLAR

Seneler önce Türkiye dışındaki bir şirketteki bazı uygulamalar hakkında bir çalışan tarafından yazılmış olan bir yazıyı, her zaman işe yarayabileceği düşüncesi ile hem nostalji hem de genel kültür olarak aşağıda paylaşıyoruz:

Arkadaşlar,

Bugünkü 'psikolojik ikna' seansından önce özet de olsa iş durumu hakkında bilgi sahibi olmanızı ve 'sözleşmeli toplum mühendislerinin' profesyonel çalışmalarına karşı tedbirli olmanızı sağlamak için bu yazı hazırlanmıştır.

Amaç, şirkete daha fazla zarar gelmesini engellemek üzere şirketin gerçek sahiplerinin bilinçlenmelerine katkı sağlamak ve yanlış gidişe karşı doğru ve ortak bir tepkinin temelini atmaktır. Amaç, şirketin emek verenlerle birlikte daha iyi duruma gelmesidir.

Hiç kimse hedef değildir, sadece hatalı uygulamalar hedeftir ve mücadele, her durumda medeni ve yasal sınırlar dahilinde verilmektedir. Çağımızda en büyük güç bilgidir ve mücadele, bilgi aracılığı ile verilmektedir.

Şirketin açılımcı takımının yaptıkları girişimler devam ediyor. Ve şirket her zamankinden de kötü duruma geldi. Ve de muhtemelen bunlar daha iyi günleri...

Yakında size muhtemelen yine süslü kağıtlarından dağıtacaklar. Bizim süslü kağıtlarımız yok. Biz beyaz sayfalara siyahla yazıp, o sayfaları da paylaşmak durumundayız. Ama bizim gönüllerimiz bir. O birlik de onlarda yok. İşte o yüzden biz daha güçlüyüz ve kazanmaya da biz yakınız...

Sadece okuyun, düşünün ve onları seyredin. Ne söylediklerini dinleyin ve asıl ne söylemek istediklerini anlayın. Beden dillerini inceleyin. Eğlenceli bir şov programı seyrediyor gibi seyredin onları. Bu yazıları da mümkün mertebe paylaşın ki paylaşmanın gücü süslü kağıtların gücünü geçsin...

Çok uzun süredir yapılan veya yapılmaya çalışılan ne oldu? Sizin için hangi olumlu değişim oldu? Ne için çalıştılar? Daha çok işi daha az işçi ile yapmak için mi? Ve maaşlarda artış yapmadan sadece verimi arttırmak için mi? Açlık sınırındaki birçok kardeşlerimizi perişanlık sınırına getirmek için mi?

Can sağlığınıza önem veriliyor mu? Hava kirliliğinden dolayı her gün zehirlenmenize karşı tedbir alınıyor mu? Bir yerden düşüp düşmemenize önem veriliyor mu? Aranızdan, etrafınızdan kaza neticesinde herhangi bir yerden düşüp ölen oldu mu? Olduysa, ölümün hesabı soruldu mu yoksa müsebbipler hala hepinizin hakkı olan o imkanlardan menfaatlenerek dolaşmaya devam mı ediyorlar?

Lüks bir otele onlarca insanı günlerce getirip ağırlayabiliyorlar ama senelerdir süren ve aynı mertebede masrafı olan geleneksel yemeklerinizi bile sizden esirgiyorlar.

Milyonlarca paraya yeni yerler alabiliyorlar ama birkaç aylık ihbar tazminatlarını vermemek için geçiş ve kriz sürecinde çalışanların kendilerinin gitmelerini bekliyorlar.

Çalışmadan maaş alanlara, çalışıyor gibi görünerek zarar verenlere birçok maddi, manevi imkan sağlıyorlar ama işçilerinin birbirlerinden 5 lirayı bile borç olarak istemelerinden rahatsız olmuyorlar.

Şirket ağır kaza geçirmiş bir insana benziyor ve bunlar da hayati kanamaları durduracaklarına kazazedeye makyaj yapmakla meşguller. Defalarca ikaz edilmelerine rağmen kendileri ve profesyonel elemanları, saplanmış oldukları yoldan dönmediler. Bu sayede sadece şirketin cesedinin güzel görünmesini sağlayabilirler ama hayatını devam ettiremezler.

O makyajcılar;
- Sizin eksik çalışma programınız bile baltalanırken neredelerdi?
- Siz açlık sınırındaki maaşlarınızı bile tam alamadığınızda neredelerdi?
- Siz evlerinize aç gönderilirken ve kalan arkadaşlarınız yemekhaneye arkanızdan gizlice giderlerken neredelerdi?

Şimdi neden buradalar?
- Sizi sevdikleri için mi?
- Sizin dertlerinizi paylaştıkları için mi?
- Sözleşmeleri bitmek üzere olduğu için mi?

Sözleşmeleri başlarken buradalardı çünkü sizin öneminizi biliyorlardı, sizin desteğiniz olmadan başarılı olmayacaklarını biliyorlardı ve sizin fikirlerinize ihtiyaçları vardı. Sonra yok oldular. Yiyerek ve içerek günlerce toplantı üzerine toplantı yaptılar. Düzenin devam etmesi için çalıştılar. Doğruyu anlayabildikleri halde yanlışı seçtiler.

Çünkü onların sözleşmesini kompradorlar yapıyor ve kapitalist zihniyete göre yeniden sözleşme yaparak para almaya devam edebilmeleri için onları memnun etmeleri gerekiyor. Onları memnun edebilmeleri de parayı yani karı arttırmalarına bağlı. Karı arttırmaları da masrafları kısmalarına bağlı. Masraflardaki en önemli kalem ise maaşlar yani muhtemelen en büyük hedefleri sizlerin zaten az olan maaşlarınız...

Onlara göre siz nasıl olsa açlık sınırında yaşamaya alışkınsınız. Aynen devam ederek sistemi destekleyebilirsiniz. Bize göre zincirlerinizden başka kaybedecek birşeyiniz yok. Mücadele ederek dünya satandartlarını kazanabilirsiniz...

Tercih sizindir...

No comments:

Post a Comment