2010-02-04

AMAZON

Amazonlar...

Nehir değil, tarihin en ilgi çekici konularında birisi. Çağımızdaki durumun tam tersine, kadın egemen bir sistemin kahramanları.

Mitolojik bir konu olan Amazonlar'ın veya en azından benzerlerinin gerçekte yaşadıkları da iddia edilir. (http://tr.wikipedia.org/wiki/Amazonlar adresinden ve ilginizin devam etmesi durumunda başka kanallardan detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.)

Bize göre de gerçekte yaşamışlardır. Kadınların egemen oldukları birçok toplumun var olduğu tarihi bir gerçektir. Tabiata bile 'Tabiat Ana' denilmesi boşuna değildir.

Bizans da yani Doğu Roma İmparatorluğu da Orta Çağ'a damgasını vuran bir yapı olarak Amazonlar'dan etkilenmiş olmalıdır çünkü kaynaklara göre kadınların günlük hayatta çok etkili oldukları ifade edilmektedir.

Buraya kadar bir gariplik yok çünkü birçok bölge gibi Bizans'ın da o sistemden etkilenmesi normaldir. Gariplik bundan sonra başlamaktadır çünkü özellikle mitolojideki Amazonlar savaşçı özelliklerine ilaveten güzellikleri ve zerafetleri ile de öne çıkıyorlardı.

Herşeyin ters olduğu Bizans'ta o konuda da herhangi bir istisna olmamış yani oradaki Amazonlar veya Amazon benzerleri de normal Amazolar'dan çok farklı durumdalarmış. (Bizans'ta normal kadınlar da varmış ki onlar yazıya konu olan gruptan bağımsızdırlar.)

Şimdilerde olsa onlara 'Sanal Amazon' veya 'Sahte Amazon' veya 'Taklit Amazon' denilebilirdi. O zamanlar herhangi bir ifade kullanılmadan sadece hem kadınları hem de erkekleri uyarmak yeterli bulunmuş ve halka çok dikkat etmeleri tavsiye edilmiş.

İnsan Kaynakları'nın önemli konularından cinsiyet ayrımcılığının (Çağımızdaki erkek lehine yerine kadın lehine yapılan bir ayrımcılıktır.) kökenlerini o günlere kadar götürmek mümkündür. Kendilerinden, birkaç kişi hariç herkesi nefret ettiren ve birkaç kişiye sırtlarını dayayarak girdikleri her ortamı bozan o tiplerin, Bizans'ın çökmesinde çok önemli bir etki yaptıları düşünülmektedir.

Bizans'ı da kendilerine benzetmişler: Kasvetli, karanlık, berektsiz, kirli, pis, bitik, yitik... Ve Bizans, öyle çürümüş ki daha kariyerinin başındaki bir padişaha bile yem olacak duruma gelmiş.

İçlerinde öyleleri de varmış ki onları ne erkeğe ne kadına ne de Amazon'a benzetebiliyorlarmış.

Onlar hakkında yapılacak sadece iki şey varmış: Özellikle aç karnına yüzlerine bakmamak ve ibret almak...

No comments:

Post a Comment