Muz Cumhuriyeti'nde M.Ö. 1955 senesinde kurulup M.Ö. 1895 senesinde batan Muz Şirketi'nde, bir süre çalışmış bir kişiye ait olduğu düşünülen bazı el yazmaları bulundu. Hatıraların işle ilgili kısımlarında ilginç bir bölüm var. Şöyle yazıyor:
"Muz Şirketi'nde, normalde kısa ama o şartlarda uzun süre çalıştım. İnsanlarla ilgili de çalıştım. Şükürler olsun ki mahçup olacağım kimseyi şirkete sokmadım. Zamanla hayırlı olan o yer, şerli hale geldi. O zaman da başka bir yöntemle insanları anlamaya başladım: Yaprak Dökümü başladı yani gelmelerine sebep olduklarımın, gitme yani kendilerini kurtarma dönemleri başladı. Zaten biliyordum ama o zaman emin oldum ki hakikaten uygun kişiler seçilmiş. Oranın hayırlı hali için alınan kişilerin ne kadar isabetli tercihler oldukları, oranın şerli halinden ayrılmalarıyla tescillenmiş oldu..."
İlerleyen kısımlarda o zaman için kehanet gibi olan ifadeler var:
"Burası çok değişti. Bütün ilkeler ayaklar altına alındı. Adalet yok edildi, zulüm meslek bellendi. Kifayetsiz muhterislerin oyun sahası haline geldi buralar. Böyle giderse, köklü olduğuyla övünen Muz Şirketi; değil tarih, fosil olacak. Yerinde yeller esecek. Yerine yeni yerler gelecek. Bunlar, şirketi kendilerine benzettiler. Bu gidişle, ne cismi kalacak ne de ismi. Bundan birkaç bin sene sonra hiçkimse Muz Şirketi'ni bilmeyecek bile. Muz Şirketi'ni mahvedenleri ise sadece tarih, o da yaptıkları haksızlıklardan dolayı verecekleri hesap yüzünden bilecek..."
En ibret verici kısım ise tek cümle ile ifade ediliyor:
"Korkarım ki bunlar işleri öylesine rezil edecekler ki buranın çöküşüyle birlikte ülkemizin adını taşıyan Muz Şirketi yüzünden ülkemizin ismi olan 'Muz Cumhuriyeti' sadece alay için kullanılır olacak!"
No comments:
Post a Comment