2010-10-18

ALTIN AYI

KAK (Küresel Ayı Konseyi)'ın düzenlediği 1010 senesinin Altın Ayı Ödülü, ayılık konusundaki efsanevi performansı neticesinde Bizans'ın malum camiasından Abrahamus'a verildi. KAK yetkilisi yaptığı açıklamada, seçimin çok doğal olduğunu, oybirliği ile gerçekleştiğini ve aksini düşünmenin dahi zaten mümkün olmadığını söyledi.

Ödülü her zaman olduğu gibi artık bir klasik olan geleneksel tarzı ile yani tam bir ayı havası ve edası ile alan Abrahamus ise "Altın Ayı'nın yegane sahibi benim lan. Bu ödülü aralıksız olarak 25. sefer alıyorum. Artık ödülün üzerine logo olarak kendi resmimi kazıtmayı ve gelecek ayıların önünü açmak için yarışmalardan çekilmeyi bile planlıyorum. Haddinizi bilin lan insanlar." diyerek görüşlerini açıkladı. Ardından, hem sevinç hem de açlık etkisi ile kendisine hakim olamayarak muhabirimizin üzerine saldıran Abrahamus, araya giren onlarca Bizanslı'nın yoğun çabaları neticesinde durdurulabildi.

Kendisine ikram edilen koyunu yerken tören alanındaki hayranlarının 'Mega Ayı - Abrahamus', 'Ultra Ayı Abrahamus', 'Ayılık Seninle Gurur Duyuyor' gibi pankartlar taşıyarak kendisine destek verdiklerini fark eden Abrahamus iyice ayılaşarak tekrar kürsüye geldi. Açıklamalara devam eden Abrahamus, "Ulan, Altın Ayı benim için bir ödül değil. Altın Ayı zaten benim. Ben Altın Ayı'nın yaşayan versiyonuyum. Ben ayılık kavramının gurur kaynağıyım. Niye mi? Çünkü herşeyden önce ben bir ayıyım ulan. Ayrıca ben altın gibiyim. Çöpen düşen altının değeri değişir mi? Değişmez. Ben de dağda da, ormanda da, şehirde de aynıyım; değişmem. Her yerde ayıyım. Yani altın gibi bir ayıyım." dedikten sonra yediği yemeği unutmuş olacak ki yeniden kendisini kaybederek etrafa saldırmaya başlayınca ödül töreni bitmiş oldu.

Benzer sahnelerin her sene yaşanmasından dolayı daima törenlerin son sırasında yer alan Altın Ayı Ödülü, otoriteler tarafından neticesi her zaman belli olan ve en heyecansız ancak en ilgi çekici ödül olarak değerlendiriliyor.

No comments:

Post a Comment