Doğu Roma İmparatorluğu ile Batı Roma İmparatorluğu, aynı kaynaktan çıkmalarına ve çeşitli benzerlikler göstermelerine rağmen birçok konuda da rekabet halindelermiş.
Mesela birisi Katolik, birisi Ortodoks olabiliyormuş. Benzer konularda farklı tercihleri oluyormuş.
Batı Roma İmparatorluğu'ndaki hala büyük oranda ayakta duran Kolezyum'da türlü türlü vahşetler olurmuş. Bunlardan bir tanesi de aslanların önüne insanları atmak ve imkansız şartlardaki hayat mücadelesini seyretmekmiş.
Doğu Roma İmparatorluğu da bunu öğrenince hemen bir alternatif geliştirmiş. Kolezyum benzeri bir yer yapmışlar (Malesef o yapı günümüzde mevcut değildir.) ve Kolezyum'daki birçok mücadeleyi orada yaptırmaya başlamışlar.
Ama bir problem varmış: Doğu Roma İmparatorluğu yani Bizans hem maddi açıdan hem de ticaret yolları bakımından rakibi kadar etkili değilmiş ve aslan getiremiyormuş. Aslan da gösterilerin en önemlilerindenmiş.
Bu durum birkaç ay devam etmiş. İmparator devamlı bir çözüm bulamamanın stresi altında etrafındakileri canından bezdiriyormuş. Günlerden bir gün İmparator'un zeki bir danışmanının kafasında ampul yanmış.
Koşa koşa İmparator'un huzuruna gelen danışman, "Ulu Hükümdarım, çözümü buldum, hatta daha iyisi buldum." demiş. İmparator ümitle "Nedir o?" diye sormuş.
"Bizim Abrahamus var ya Yüce İmparatorum, biz de onu kullanalım, problemi halledelim." deyince fikrin ne kadar iyi olduğunu hemen anlayan İmparator, danışmanı 100 altın, 100 cariye ve 100 ayı ile ödüllendirdikten sonra hemen bir ferman yazdırarak Abrahamus'un asli görevini ilan etmiş: Bizans Kolezyumu'nun Baş Ayısı olmak...
Oyunlardaki insanlar yani kurbanlar hariç herkes yeni uygulamadan çok memnun olmuş. En çok da Abrahamus memnun olmuş çünkü hem ayılığı İmparatorluk tarafından da tasdiklenmiş, hem ünlü olmuş hem de avlanma derdinden kurtulmuş...
Zamanla Batı Roma İmparatorluğu'ndaki Papalık kurumunun olayın etkisinde kaldığı ve ayının yapabileceklerinden yani güçten esinlenerek ayıyı amblem olarak kullanmaya başladığı söylenmektedir.
Teoriyi ispatlayabilecek bazı önemli ipuçları:
No comments:
Post a Comment